28 Haziran 2012 Perşembe

Ünlülerin Zuhair Murad Aşkı

Kimdir Bu Zuhair Murad ?
Zuhair Murad lüblanlı bir moda tasarımcısıdır. Bugün galalarda,defilelerde birçok ünlü onun imzasını taşıyan elbiseler giymektedir. Ehh,zaten bu yazıyı yazma amacım da bu Ünlülerin Zuhair Murad aşkını incelemek :))

İşte benim seçtiğim birkaç ünlü :


Jennifer Lopez:
Jennifer Lopez'in maşallah bütün gardıropu bu tasarımlarla dolu olmalı.
Seçtiğim isimler arasında Zuhair Murad'ın tasarımlarını en çok tercih eden.
Kadın bu elbiselerle özdeşleşmiş resmen !







Eva Longoria
Kendisi listemizin ikincisi.
İlk resim dışında bütün tasarımlar yakışmış.
Yoo,aslında ilk resim de fena değil. 




Blake Lively:
Söyleyecek söz yok hepsi çok yakışmış.



Anna Kendrick:


Taylor Swift:
İlk resim güzel mi değil mi karar veremedim açıkçası.


Selena Gomez:
Bu elbisenin güzel olup olmadığına karar veremedim.

Nina Dobrev:

Christina Aguleria:
Ya elbise güzel ama ona hiç yakışmamış olduğundan daha kilolu göstermiş gibi :/

Veee son olarak,
Katy Perry:

Oww en uzun yazım kesinlikle bu oldu!

Haftanın Şarkısı : Sweet Dreams


Seksenlerden kalma bir şarkı.
Bu şarkıyı uzun zaman önce bir arkadaşım sayesinde keşfetmiştim.
Dinlerken kesinlikle gaz veriyor.

26 Haziran 2012 Salı

Yardım Çağrısı

Sevgili Hayırsever okuyucularım,

Geçenlerde kardeşim laptobıma süt dökmüş bulunmakta ama bu bir sır lütfen kimseye söylemeyin.
Babamın sinrli hali diye bir gerçek var da.
Lütfen aşağıda verilen adrese 2.el,3.el fark etmez istersen bütün sülalen kullanmış olsun çalışan sağlam bir laptop gönderin.
Deftere yazıp masaüstüne geçirmek çok zor oluyor da.
Zorluğu bırak canım,sevgili kardeşim kalkmıyor ki :')))
Kızılaya başvurdum ilgilenicez dediler.
Yardımlarınızı bekliyorum.
Gönderenin cennette yeri hazır oluyormuş.
(Allahım sen affet çarpılıcam.)


Haa, bir de ıslak odun yollayın kardeşimi dövmeye gidiyorum da :*

Blake Lively Savages Filminin Galasında

Aaa.Şaşırmayın canım. Bu blogta bazen kendimle ilgili yazılar yazabileceğimi bazen de kim ne giymiş, moda gibi konularda da yazabileceğimi söylemiştim tam burda İlk yazısında üsttelik.

Neyse başlıyorum.

Blake Lively dün düzenlenen (25 Haziran) yeni filmi olan "Savages"filminin galasına katılmış.24 yaşındaki oyuncu oldukça Zuhair Murad imzalı elbisesiyle oldukça şık görünüyor. Makyajının sadeleğine ise bittimm.






Hayattan Bezdiren Durumlar


Beni hayattan bezdiren durumlar var. 
Böyle keşke doğmasaydım dedirten falan.
Böyle durumlara sebep olan insanlar için ayrı planlarım var ama :

  • İlk önce onların suratına bir tane çakıyorum.
  • Sonra onların bağırsaklarına tırnaklarımı geçiriyorum.
  • Beyinlerini eziyorum (hani varsa filan)
  • Bütün organlarını lime lime ediyorum.
  • Vee en son onları havuzda boğuyorum: (Mutlu Son)
OHA! Benim içimde testere yaşıyormuş!  Bu hayati bilgiyi öğrendiğine göre hadi çık bu blog'tan. Kendi can güvenliğin için valla.

İşte Beni Hayattan Bezdiren Durumlar :


Gizli Numara :
Oğlum insan bilmediği bir numaraya niye mesaj atar ? Yazık değil mi smslerine ? Anan baban sana kontor yükleyecek,seni okula gönderecek diye kıçlarını yırtıyor ya da sen tamirhane de kıçını yırtarken başkalarının kıçını kesiyorsun orospu çocuğu! Pis sapık!

Sübyancılar :
Nefret ediyorum bu insanlardan ! Kızın yaşındaki çocuğu taciz ediyorsun ya Allah belanı versin senin.

Metroda Korkulan Amcalar :
Ne zaman metroya binsem böyle bir tip olur. Kendisi ter kokar,gözünüzün önünde dişinde kalan yemek parçasını çıkarmaya çalışır,bir de bunlar yetmezmiş gibi mutlaka ayaktayken size çok yakın durur ya da otururken yan yana olursunuz. Üsttelik bu insanların tipleri de potansiyel tecavüzcüdür.

Aşırı "Fan"cılar :
Böyel kişiler her yerde. Okulda,sınıfta,serviste,dershanede HER YERDE ! Böyle kişilerin sevdiği bir ünlü hakkında tek bir kötü söz söyleyin bakın size napıyorlar :

A: Justin Bieber'ın yeni şarkısı bok.
Fan:Ne,ne dedin? Sen kimsin ya sen Justin'in kıçını sildiği kağıt bile olamazsın! Laflarına dikkat et! Beni uğraştırma canım hadi at kendini şu camdan nolurrr!
Ben:Oldu o zaman ve Justin'in büyük hayranıyım bilginize.(HİÇBİR ZAMAN HAYRANI OLMADIM.)

Kızlara Kaba Davranan Erkekler :
Bir de kendilerini havalı zannediyorlar ya ama hiçte öyle değiller. Aksine itici itici itici .

İşte beni sinir eden top 5.

22 Haziran 2012 Cuma

Karanlığa Döndüm


İnsanlar 1 kere doğar,                                                            
1 kere ölür.
Ama senin bana attığın her nefret dolu bakışta,
Söylediğin her hakarette,
Yaptığın her şeyde,
Tekrar tekrar öldüm ben.
Karanlığa döndüm.

Yediğim ilk bıçak darbesinde fark ettim,
Kanımın siyah aktığını.
Beni ilk kez ağlattığında fark ettim,
Göz yaşımın buz gibi soğuk olduğunu.
Elime silahın çok yakıştığını ise,
Senin kafana doğru tuttuğumda fark ettim.
Affet.
Tekrar tekrar öldüm ben.
Karanlığa döndüm.
Pink Infinity



SEVGİLİ JOHN ( DEAR JOHN )

Geçen pazar günü okuduğum bu kitap uzun zamandır okuduğum en güzel aşk romanıydı. Bir adamın bir kadına olan aşkı ancak bu kadar zarif ve masum bir şekilde anlatılabilirdi. Evet,kitap ana kahramanımız John'un ağzından ve sanırım kitabı bu kadar sevmemin sebebi bu yani bir erkeğin ağzından anlatılmış olması.
Kitabı okurken içten içe hep John'un "Rüyalarımın Kızı" olarak tanımladığı Savannah'nın yerinde olmayı diledim fakat böyle bir şey mümkün olamayacağı için umarım birisi birgün John gibi sevebilir. Beni yer yer ağlatan bu kitaba hayran kalmamak elde değil fakat kitabın yazarına ( Nicholas Sparks ) içten içe kitabın sonundan dolayı kızıyorum. Okumayanlar olabileceği için sonunu söylemeyeceğim ama ben kesinlikle böyle bitirmezdim. Ayrıca hemen söyleyeyim belki bazılarınız bilir bu kitabın filmi de var. Adı tıpkı özgün adı gibi Dear John. Açıkçası ilk önce kitabı okuduğum için çook mutluyum çünkü bazen kitabı filme uyarlayacağız diye en güzel sahneleri kesip atıyorlar o yüzden hikaye de boka dönüyor.
Neyse,yine de önyargılı olmayalım işte size birkaç fotoğraf,fragman ve kitabın arka kapak yazısı :))






Arka Kapak Yazısı
 'Sevgili John', diye başlar mektup. Ve bu iki kelimeyle bir kalp paramparça olur, iki hayat da sonsuza dek değişir.

Gerçek aşkı bulmak öyle zor ki. Ve bulunca da kolay vazgeçemiyor insan. Vazgeçmemek de gerekiyor zaten. Hayat bambaşka gerçekleri, gerekçeleriyle beraber kapımıza getirip dayatsa da aşkı unutmamalı. John'un yaptığı gibi. İçimizden biri o. Sıradan biri. Ama işte hepimizin ki gibi onun aşkının hikâyesi de biricik ve benzersiz. "


Gençliğinin en kızgın ve öfkeli dönemini geçiren 23 yaşındaki John başka ne yapacağını bilemediği için liseden hemen sonra askere yazılmıştır. Hayallerinin kadını Savannah ile karşılaştığı vakit kendini hayatında yeni ve temiz bir sayfa açmaya hazır hisseder. Aralarındaki çekim olgunlaşıp aşka dönüşünce Savannah da kendini görev turlarına çıkan John'u sabırsızca beklerken bulur. John ise bir an evvel kalbini çalan bu kızla evlenmek ve yerleşik bir hayata geçmek istiyordur zaten. Ancak 9/11 tüm planları altüst eder. John, askeri görevine tekrar dönmesi gerektiğini hisseder. Ve ne yazık ki, iki sevgilinin arasına giren uzun ayrılık döneminde Savannah bir başkası ile duygusal anlamda yakınlaşır. “Sevgili John,” diye başlayan bir mektup okunur ve bu iki kelimeyle bir kalp paramparça olur, iki hayat ise sonsuza dek değişir. Eve dönüşünde John'un acısı büyük olacaktır. Savannah, ki artık bir başkasıyla evlidir, hâlâ onun gerçek aşkıdır. …Genç adam hayatının en güç kararı ile yüzleşmek durumunda kalır.

20 Haziran 2012 Çarşamba

Haftanın Şarkısı: Call Me Maybe

0 üyesi olan sevgili Pink İnfinity ailesi,

Her hafta bu hafta en çok dinlediğim şarkıyı seçmeyi düşünüyorum.Genelde haftanın sonunda seçilir ama ben haftanın ortasında seçmeye karar verdim. 
Nedeni: Can sıkıntısı,öyle yani



17 Haziran 2012 Pazar

İlk

İlk yazılar her zaman zordur, tıpkı ilk buluşmaların, ilk sınavların, ilk kavgaların zor olduğu gibi.."İlkler" söz konusu olunca başta napacağını bilemezsin, bir o yana bakarsın bir bu yana koşullar getirmiştir seni bu yol ayrımına üstelik hiçbir çıkış kapısı da yoktur. Yetmezmiş gibi içinde seni yoran, hayattan bezdiren bir his de vardır. İçindeki bu his çoğaldıkça sn her şeyi bırakıp gitmek istersin fakat içindeki bu his yok olup gidince aslında abarttığını fark edersin çünkü adı üstünde o "İlktir".

Lütfen ekrana boş boş bakmayın tek istediğim bir giriş yazısı yazmaktı.Aslında yazıya böyle başlamak aklımın ucundan bile geçmemişti ama elime kalemi alınca bunlar ortaya çıktı.

Saçmalamayın ilk postu yazarken bu duyguların hiçbirini hissetmedim ama elime kalemi alınca bunlar ortaya çıktı, dedim ya. Daha yazının ortalarında değişik bir yazı oldu haa.

Şimdi hazır batmışken kendimi kurtarmaya çalışıyım. En iyisi önümüzdeki günlerde yazmayı planladığım blogdan bahsedeyim.

Bu blogta her şeyden bahsedeceğim.
O yüzden bir gün modayla ilgili bir gün kendimle ilgili yazılar görürseniz şaşırmayın.
Kendimle ilgili demişken bir gün çok depresif birgün dünyanın en mutlu kızı olabilirim.
Üstelik bunlar birkaç saat arayla da gerçekleşebilir.
Neyse ben uyarımı şimdiden yaptım.

Hee,bir de bu salak yazıya rağmen "Üye Ol"'a tıklamak istersen hiiç çekinme.Kendi kendime konuşuyormuş gibi hissediyorum da ...

Not:En alttaki fotoğrafı görünce beni dünyanın en mego insanı olduğumu düşündüğünü biliyorum fakat o senin blogun içindi ^_^ evet tahmin ettiğin kadar yağcıyım



xoxo
Pink Infinity ♥